Mahkûmların Seks Yapma Arzuları
0
yorum
İnsan Hakları Genelgesinin maddelerine uygun sosyal, eşit, kardeş yaşamlar kurulmaya çalışılan dünyamızda her gün yeni haklar gündeme gelmektedir. Bunlardan bir tanesi de 2008 yılının aralık ayında mahkûmların yönetimden talep ettikleri eşleriyle seks yapmayı dile getirdikleri hak olmuştur. AB Komisyonu bu hakkı 1998 yılında gündemlerine alıp, bu doğrultuda düzenlemeler yapmaktaymış zaten. Bizde ise bu günlerde mahkûmların aşağıda örneklerinden birini okuyacağınız dilekçeleriyle gündeme gelmiştir:
"Size bu mektubu İzmir Cezaevi'nden yazıyorum. İnsanız ve yaşıyoruz. Daha kısırlaşmadık. Eşim ziyaretime geliyor ve camdan hayvanat bahçesini seyreden biri gibi bakıyorum. Lanet olsun, ben insan olmak ve insanlara faydalı olmak istiyorum. Eşimle baş başa yalnız kalmak ve bize cinsellik hakkı verilmesini istiyorum. Bu konuda bir çalışma yapacağınıza inanıyor ve size güveniyorum."
Zihnime birden gönlümün şahanesi Kim Ki Duk’un Nefes(2007) filmi düştü. Gözetmenler eşliğinde idam mahkûmu ve birden hayatında beliren aşıkı seks yapıyorlardı. Film bambaşka bir temaya sahip tabi, bizim konumuza çağrıştırdığı tek şey, cezaevinde seksin yapılabilitesi…
Meclis İnsan Hakları Komisyon başkanı Zafer Üskül bu uygulamayla tecavüzlerin önleneceğini söylüyor. Tabi burası Türkiye olduğu için, eşitliği kendimize göre manipüle ettiğimiz ya da edebileceğimiz için akla ilk gelen soru, aynı hakkın kadın mahkûmlara da verilip verilmeyeceği. Ya da kaç günde bir seks yapmalarına izin verilecek? Gözetmenler eşliğinde mi olacak? Bu hak suçlarına göre mi verilecek? Yaşama hakkına sahip birini kasten öldüren birine böyle bir insan hakkı verilecek mi? Aldığı cezanın süresine göre mi verilecek? V.b.
Komik olacağa benziyor, bizimkilerin buna hak-hukuk diye bakacaklarını sanmıyorum tabi. Ama lütfen beni yanıltsınlar… Birden (bazı) ceza evi müdürlerinin sırf bu iş(!) için cezaevine gelen kadınlara nasıl bakacaklarını düşündün birden… İrkildim ve tiksindim resmen…
sabahgazetesi üzerinden.
Fotoğraf: Breath (2007) by Kim Ki Duk
"Size bu mektubu İzmir Cezaevi'nden yazıyorum. İnsanız ve yaşıyoruz. Daha kısırlaşmadık. Eşim ziyaretime geliyor ve camdan hayvanat bahçesini seyreden biri gibi bakıyorum. Lanet olsun, ben insan olmak ve insanlara faydalı olmak istiyorum. Eşimle baş başa yalnız kalmak ve bize cinsellik hakkı verilmesini istiyorum. Bu konuda bir çalışma yapacağınıza inanıyor ve size güveniyorum."
Zihnime birden gönlümün şahanesi Kim Ki Duk’un Nefes(2007) filmi düştü. Gözetmenler eşliğinde idam mahkûmu ve birden hayatında beliren aşıkı seks yapıyorlardı. Film bambaşka bir temaya sahip tabi, bizim konumuza çağrıştırdığı tek şey, cezaevinde seksin yapılabilitesi…
Meclis İnsan Hakları Komisyon başkanı Zafer Üskül bu uygulamayla tecavüzlerin önleneceğini söylüyor. Tabi burası Türkiye olduğu için, eşitliği kendimize göre manipüle ettiğimiz ya da edebileceğimiz için akla ilk gelen soru, aynı hakkın kadın mahkûmlara da verilip verilmeyeceği. Ya da kaç günde bir seks yapmalarına izin verilecek? Gözetmenler eşliğinde mi olacak? Bu hak suçlarına göre mi verilecek? Yaşama hakkına sahip birini kasten öldüren birine böyle bir insan hakkı verilecek mi? Aldığı cezanın süresine göre mi verilecek? V.b.
Komik olacağa benziyor, bizimkilerin buna hak-hukuk diye bakacaklarını sanmıyorum tabi. Ama lütfen beni yanıltsınlar… Birden (bazı) ceza evi müdürlerinin sırf bu iş(!) için cezaevine gelen kadınlara nasıl bakacaklarını düşündün birden… İrkildim ve tiksindim resmen…
sabahgazetesi üzerinden.
Fotoğraf: Breath (2007) by Kim Ki Duk