Kömür Hakkında 10 Acı Gerçek

Ankara kokmanın ne demek olduğunu ancak Ankara’da kışı yaşamış olanlar bilir. Örneğin ben çok iyi biliyorum, okuldan eve yürüdükten sonra saçımı ya da giysilerimi kokladığımda Ankara kokusu alıyorum ben. Kömür kokusu, duman, is her yanımı sarmış, her yanıma sinmiş oluyor. Nefret ediyorum bu kokudan. Bu nedenle Greenpeace Türkiye'nin gönderdiği e-postanın teşvikiyle konuyu burdan duyuruyorum. Greenpeace’in kömür hakkında on acı gerçek başlıklı yazısında bahsettiği gibi bir an önce kömür santrallerinden ve kömürden kurtulmak gerekiyor. Bu çağrıyı kömür kokusunun bana verdiği zihinsel ve fiziksel zarardan ötürü değil, dünyaya verdiği zarardan ötürü destekliyorum.

Bu on acı gerçekten bazıları:

Acı Gerçek 5: Kısırlık, kanser, prostat ve solunum sorunları, kardiyovasküler ve nörolojik hasarlar, hipertansiyon, işitme bozukluğu bu maddelerin sebep olduğu hastaliklardan sadece bir kaçı.

Acı Gerçek 9: Türkiye’deki kömür rezervleri çoğunlukla linyit olarak sınıflandırılmaktadır; linyit en düşük karbon içeriğine ve en yüksek nem oranına sahip kömür türüdür. Kirletme oranı çok yüksektir ve enerji değeri çok düşüktür. Bu kömür santrallerini daha az verimli hale getirir, elektriği daha pahalı konuma getirir ve toplumsal maliyetleri arttırır.

Yetkililere bende buradan sesleniyor, bozkırdan (Ankara) zaten hoşlanmayan biri olarak bir an önce Ankara kokmaktan kurtulmak istiyorum…Yakılmasın kömür, ısıtmasın kimseyi...

Doğal bir doğa için doğalgaz kullanalım diye de ekliyorum.