Robot arkadaş
Amerikalı bir çiftin el emeği, göz nuru robotları ... fotoğraflarını gördükleriniz Conar ve Lenny ... ama arkadaşları da var ...
Mira y Calla üzerinden ...
Not: Baran çok sever robotları ... ona küçük bir bayram sürprizi ...
Amerikalı bir çiftin el emeği, göz nuru robotları ... fotoğraflarını gördükleriniz Conar ve Lenny ... ama arkadaşları da var ...
Mira y Calla üzerinden ...
Not: Baran çok sever robotları ... ona küçük bir bayram sürprizi ...
Konser afişleri de pek ilginç oluyormuş dedim ben içimden. Hatta etkilendim. Siz ne söyleyeceğinizi merak ediyorsanız hemen bir bakın bu linke.
Link:
http://www.smashingmagazine.com/2008/09/28/60-inspiring-concert-posters-from-10-amazing-artists/
DOT MATRIX REVOLUTION* from superbrothers on Vimeo.
Galiba artık "İnternet Tarihi" derslerinin açılma zamanı geldi. İzleyince bana hak vereceksiniz.
Link:
http://vimeo.com/1715202?pg=embed&sec=1715202
Fransız sokak sanatçısı JR Rio De Janerio sokaklarının havasını değiştiriyor. Ben beğendim doğrusu... Daha fazla resim için bu linki kullanabilirsiniz.
Link:
http://www.thednalife.com/2008/09/brasilthe-hills-have-eyes-jr-in.html
Georgia Üniversitesi tarafından yapılan ve hayatımızı derinden sarsacak bir araştırmaya göre aşırı şekilde egoist şahıslar Facebook'a deli oluyorlarmış.
Hani var ya 1000'lerce arkadaşı olan, albümlerce resimleri olan, kendi resimlerine yorum yapan, bacağı görünse resimde taglayan, şunu yaptım bunu yaptım diye sürekli kendini anlatıp duran şahıslar? Evet onlar işte, birazcık fazla kendilerini seviyorlar, bu da Facebook profillerinden açıkça görülüyor.
Tabi buna "Ama popüler bir insan hem bak ne kadar tatlı, kendinin resmini çekmiş havadan güneş gözlüğüyle." diyebilirsiniz. Ama bakın psikologlar diyor ki size çekici gelseler de bu insanlar ilk görüşte, sonradan hem etraflarındakilere hem de kendilerine zarar verirler.
Kısaca ben Facebook'u sevmiyorum çünkü hiç arkadaşım yok :)
Çinde bir uçak bozulunca uçağı yoldan çekmek için işçiler kolları sıvayıp itivermişler kenara. Ben de yaşamak isterdim bu deneyimi.
Neatorama üzerinden.
Mavi gözlü bu yakışıklı deniz altında anarşi yaratmaya kararlı belli ki. Ve annesinin cüzdanından para yürütüp uyuşturucu alarak hayatını mahvetmeye. Doğal hayatı koruma derneği lütfen bir el atsın bu asi ruha çok geç olmadan. Nedir o saçlar?
Arkadaşımızın diğer resimleri de burada.
iPhone "yalnız ve güzel" ülkemizde de çıktı en sonunda. Aylardır bekliyorum almak için, ama o kadar pahalı ki yalnızca hayaliyle yaşamayı planlıyorum. Uzaktan seveceğim iPhoneu, evime sokmayacağım. Soran olursa da "Ben gPhone'u bekliyorum, Android daha iyi bir platform" diye artislik edeceğim.
Android Google'ın iPhone'a cevabı gibi bir şey oluyor, hatta geçen gün oldu.
Ama bir de bakıyoruz ki, iPhone Shuffle bir rüya gibi doğuyor iletişim dünyamıza.
Olur mu olur! Olmaz değil mi?
Gülmek herkese yakışır ama herşeye yakışır mı? Bu çılgın çıkartma en rutin nesnelere bile "canlı" bir hava katıyor bence. Fotoğraflara bakınca beni anlayaksınız.
Link
http://www.alexbec.com/smile.php
Çocuğunuzun uyuşturucu kullandığından mı şüpheleniyorsunuz? Ya da sigara ve alkolün zararlarını mı anlatmak istiyorsunuz çok geç olmadan? İşte aradığınız, beklediğiniz kitap bu değil.
Hayatımda gördüğüm en saçma ve komik kitaplardan biri. Uyuşturucuların zararlarını anlatmak için yazılmış bir çocuk kitabı. Ve kitabın kahramanları atlar. İçinde bir çok çizim de var, mesela ağzında içki şişesi tutan ve sigara tüttüren atlar gibi.
Kitabın tamamı işte tam burada.
Ayrıca Amazonda kitap için yazılmış bir çok eleştiri var. Onlar da burada. Kitaptan daha da çok güldüm buradaki yorumlara
Buffy tüysüz ve çok zayıf olarak bulunduğunda çoğu kişi ondan umudu kesmiş. Ama bir gönüllü Buffy'e şık bir hırka örmüş ve hayatını kurtarmış.
Neotorama üzerinden.
Bir ara şu aşağıdaki görüntülere bakıp duruyorduk. Ne kadar masumduk, ne kadar güzel günlerdi.
Şimdi ise aynı tanganın Bülent Ersoyda da var olduğunu öğrenmek, bütün bu yazının belki de aslında sırf şu yukarıdaki fotoğrafı bloga koymak için bir bahane olması, gözyaşları gözyaşları
Bir de bu haberin başlığı ve içeriği arasında ki bağlantıyı çözemedim. Yukarıda Miami'den tanga diyo, aşağıda Pop Starda tekbir getirdi. Alttan alta bir gönderme mi, bir eleştiri mi, yoksa düpedüz gerizekalılık mı? Haber bu işte.
Kirasını vermeyen bir kiracıya ulaşamayınca evine giriyolar bu kişinin. Ve karşılarına bu manzara çıkıyor. Aman allah!
Gerçekten pis, çoook pis.
Fotoğraflar eylülün dördünde, dünyanın 220 mil (çok kilometre) üzerinden çekilmişler.
Diğer fotoğraflar burada.
Zaman yiyen bir saat. Her saat başında üstündeki acayip yaratık heyecanlanıyor, hevesle kuyruğunu sallıyor ve ağzını açarak dakikaları yutuyor.
200 kişinin üzerinde çalıştığı ve yapımı beş sene süren saat içindeki motor sayesinde önümüzdeki 250 yıl boyunca çalışmaya ve zamanı yutmaya devam edecek.
Saatin çalışırken burada izleyebilirsiniz.
Gizmodo üzerinden.
Magnetosphere revisited (audio by Tosca) from flight404 on Vimeo.
iTunes'u hiç ama hiç sevmiyorum. Çok yavaş, hantal, kullanışsız ve sığ. Ama yakında iPhone alırsam eğer (Allahım lütfen), uygulama satın almak için sık sık uğrayacağım bir program olacak. O yüzden bu en yeni sürümdeki inanılmaz görselleştirmeyi görünce çok sevindim. Normalde Media Monkey tercihim, ama o kadar muhteşem bir "visualization" yaratmışlar ki, iTunes'ta da müzik dinleyeceğim artık.
Bir tür elektronik eylem. Dünyadaki tüm blog yazarları, podcast yayıncıları, 15 Ekimde bu yılın teması olarak seçilen "yoksulluk" hakkında bir post göndererek bu eyleme katılabilecekler. Her tür muhalif alternatif ve her tür farklı görüş bildirilebilecek. Dahası, bloglarından para kazanan kullanıcılar o günkü gelirlerini yoksulluk için çalışan kurumlara gönderebileceklermiş. Blog hareket gününe katılımcı olmak isteyenler ise buradan kayıtlarını yaptırabilirler.
Uzun zamandır gördüğüm en komik resimlerden biri. Gizmodo bir caption yarışması düzenliyor resim için, isterseniz katılabilirsiniz buradan. Yorumları okumanızı tavsiye ediyorum, bazıları çok komik. Mesela bir tanesi:
"Luke, I am your Father."
"No. NO! THAT'S NOT TRUE! THAT'S IMPOSSIBLE! ...
"Luke, I am your Mother."
"NO! No! That's...that's...Wait a minute...What?!...I mean really, WTF?!"*
(*any similarities to Robot Chicken, entirely unintentional.)
Evrende ki her şeyi görüp bilmemiz çok zor elbette ki. Bunu bilmeme rağmen, Hubble teleskopu tarafından çekilen bu cismin ne olduğunun bilinememesi insanı yine de şaşırtıyor.
100 gün boyunca ışığı artan ve sonra yine 100 gün boyunca sönerek yok olan bu cisim, şimdiye kadar ilk defa karşılaşılan özelliklere sahip ve bütün raporları, araştırmaları bir kenara bırakırsak bilim adamlarının ne olduğu hakkında hiç bir fikri yok. Acaba nedir nedir?
İspanyol sanatçı Jose Manuel Ballester, başyapıtlardan insan ve hayvan figürlerini çıkarıp geriye yalnızca çıplak manzarayı, boş sokakları ve ovaları bırakıyor. Bence çok çarpıcı ortaya çıkan bu hacklenmiş resimler.
Sahnelerde görmeye pek alışık olmadığımız Fransanın yeni first leydisi Carla Bruni Metallica ve Kings of Leon ile konser verdi. Hem konserin videosunu hem de diğer ayrıntıları bu linkte bulabilirsiniz.