René Magritte, Golconda ve The Son of Man
0
yorum
21 Kasım 1898’de Belçika’da doğan Rene Magritte’in dün 110. doğum günüydü. Özel günler için özel logolar hazırlayan Google’ın Türkçe versiyonu, Belçikalı sürrealist için iki eserinin birleşimiyle oluşturulmuş bir logo hazırlamıştı. Çok hoştu.
Bu eserlerden bir tanesi 1953 tarihli Golconda adlı tabloydu. Diğeri ise Golconda’dan 11 yıl sonra, 1964’te bitirilmiş The Son of Man. İki eserde de Magritte’in çalışmalarında sıkça kullandığı unsurlar yer alıyor: Melon şapka takmış takım elbiseli adamlar ve yeşil elmalar.
Wikipedia’nın The Son of Man’e ilişkin sayfasında, Magritte’in çalışmasıyla ilgili şu sözlerine yer verilmiş:
“Gördüğümüz her şey bir başka şeyi gizler; daima, gördüğümüz şeylerle nelerin gizlenmiş olduğunu merak ederiz. Gizlenmiş olana ve görünür olanın bize göstermediğine bir ilgi vardır.”
Resmin inceliklerine ilişkin söylenebileceklerse, resmin bir otoportre olduğu; yeşil elmanın, resimdeki adamın sol gözünü gizlemekte yetersiz kaldığı; sol gözü görünen adamın sol elininse, takım elbisesince gizlenmiş olduğu.
“Gördüğümüz her şey bir başka şeyi gizler; daima, gördüğümüz şeylerle nelerin gizlenmiş olduğunu merak ederiz. Gizlenmiş olana ve görünür olanın bize göstermediğine bir ilgi vardır.”
Resmin inceliklerine ilişkin söylenebileceklerse, resmin bir otoportre olduğu; yeşil elmanın, resimdeki adamın sol gözünü gizlemekte yetersiz kaldığı; sol gözü görünen adamın sol elininse, takım elbisesince gizlenmiş olduğu.
Golconda’ya ilişkin olarak hazırlanmış Wikipedia sayfasını incelediğimizde ise Magritte eserlerinin telif haklarının mirasçısı olan Charly Herscovici’nin resimle ilgili yaptığı yorumla karşılıyoruz:
“Magritte, şeylerin temsillerinin yalan söyleyebildiğini biliyordu. [Resimdeki] adam şekilleri adamların kendisi değil; yalnızca onların resimleri, dolayısıyla herhangi bir kuralı izlemiyorlar.”
Bu yorumla da resimdeki adamların gökyüzünde neden yüzdüklerine, ya da yüzermiş gibi gösterilmelerine ilişkin sonuçlar çıkarmak olanaklı.
Özellikle Golconda’yla altı çizilmek istenen temsil kavramı ya da sorunu, sanat felsefesinin en önemli kavram ya da sorunlarından. Kendisi de sonuçta bir temsil olan araçla, e.d. resimle, temsil kavramına/sorununa değinmesi de Magritte’in eserlerine başka başka boyutlar ekliyor: Magritte’in en popüler eserlerinden biri olan ‘Bu bir pipo değildir’i (Ceci n'est pas une pipe) anımsayın.
“Magritte, şeylerin temsillerinin yalan söyleyebildiğini biliyordu. [Resimdeki] adam şekilleri adamların kendisi değil; yalnızca onların resimleri, dolayısıyla herhangi bir kuralı izlemiyorlar.”
Bu yorumla da resimdeki adamların gökyüzünde neden yüzdüklerine, ya da yüzermiş gibi gösterilmelerine ilişkin sonuçlar çıkarmak olanaklı.
Özellikle Golconda’yla altı çizilmek istenen temsil kavramı ya da sorunu, sanat felsefesinin en önemli kavram ya da sorunlarından. Kendisi de sonuçta bir temsil olan araçla, e.d. resimle, temsil kavramına/sorununa değinmesi de Magritte’in eserlerine başka başka boyutlar ekliyor: Magritte’in en popüler eserlerinden biri olan ‘Bu bir pipo değildir’i (Ceci n'est pas une pipe) anımsayın.
Magritte’i seviyoruz…